Dinde aşırılığa kaçmak..





 














Dinde aşırılığa kaçmayı Rasulullah (s.a.v) uyarmış ve yasaklamıştır .

Ebû Muhammed Abdullah b. Amr b. El-Âs (ra) anlatır:
 

Benim “Yaşadığım sürece gündüzleri oruç tutacağım ve geceleri ibadete kalkacağım” dediğimden Rasûlullah (asm) haberdar olmuştu.

Bana:
“Bu sözü söyleyen sen misin?” buyurdu.


Ben:
“Evet, ya RasulALLAH, doğrudur” dedim.

Rasûlullah (asm):
“Böyle yapma. Bazen oruç tut. Gecenin bir kısmında uyu. Gecenin bir kısmında namaza kalkman yeter. Şüphesiz cesedinin senin üzerinde bir hakkı vardır. İki gözünün senin üzerinde bir hakkı vardır. Eşinin senin üzerinde bir hakkı vardır. Misafirlerinin senin üzerinde bir hakkı vardır. Her ayda üç gün oruç tutman sana yeter. Zira sana her iyiliğin on misli sevap vardır. Bu üç günlük oruç yıl orucu gibi olur” buyurdu.

Ben:
“Ey ALLAH’ın Rasûlu, benim daha fazlasına gücüm yeter!” dedim.

Rasûl-u Ekrem (asm):
“ O zaman ALLAH’ın Peygamberi Hz. Davut (as) orucunu tut. Üzerine fazlalaştırma” buyurdu.

Ben:
“Dâvud orucu nedir?” dedim.

Rasûl-u Ekrem (asm):
“Yılın yarısında tutulan oruçtur. Bir gün oruç tutar, bir gün yersin” buyurdu.

Ben:
“Bundan daha fazlasına gücüm yeter” dedim.

ALLAH Rasûlu (asm):
“Bundan daha faziletli oruç yoktur. En faziletli oruç Dâvûd orucudur” buyurdu.


Abdullah (ra) yaşlandıktan, güç ve kuvvetten düştükten sonra derdi ki:
“Keşke ben Rasûlullah’ın (asm) tavsiye ettiği üç günlük orucu kabul etmiş olsaydım. Bana ailemden de, malımdan da daha sevimli olacaktı. Fakat heyhat! Şimdi çok geç!”



(imam Nevevi ; Riyazus salihin 150)

Hiç yorum yok :